Blockchain’e nasıl bulaştınız?

Bilişim ve gayrimenkul alanında uzman bir hukuk büromuz var. Ağabeyim Vietnam’a gitti, yüzde 100’ü bize ait olan Copyrobo adında bir şirket kurduk. Üç buçuk yıldır çalışıyoruz, 25 kişilik bir ekibimiz var. Copyrobo’yla online olarak telif haklarını alabiliyorsunuz. Burada zaman damgası teknolojisi kullanılıyor genellikle. Blokchain teknolojisi de yapılan işleme bir zaman damgası koyar. O işlemin hangi gün nerede yapıldığına dair bir kayıt oluşturur. İki yöntem de birbiriyle çok benzeştiği için, yaklaşık üç buçuk yıldır projeyle, iki yıldır da Blockchain ile uğraşıyoruz. Blockchain’i bizim sisteme entegre ettik. Telif haklarının yönetimini bu sayede yapabiliyoruz.

Blockchain aslında teknolojinin adı ama burada bir Bitcoin var. Bitcoin de Blockchain’in bir parçası. Para transferi değil de bir değer belirtiyorsunuz. Bu değere ait bir kayıt atıyorsunuz Blockchain’e. Hangi gün, hangi tarihte bu işlemi yaptığınız Blockchain’de ortaya çıkıyor. Bu da Blockchain’in kabul edildiği ülkelerde geçerli bir delildir; örneğin Japonya gibi. Gelir üretemediğimiz yerlerde, örneğin Blockchain’in kabul edilmediği ülkelerden Türkiye’de Kamu Sertifikasyon Merkezi’yle beraber çalışıyoruz. Copyrobo olarak amacımız, tüm dünyada geçerli olan delili üretebilmek.

Neden Vietnam’a gittiniz?

Blockchain’i geliştirmek Türkiye’de biraz daha zor. Oradaki ekibimiz daha kalifiye. Bu işi daha iyi yapan insan kaynağı bulmamız daha kolay oldu. Trans Pasifik Anlaşması en çok Vietnam’a yaradı; çok hızlı büyüyorlar. Bilişim altyapısı daha iyi, bilişimle çalışan insan kaynağı çok daha kalifiye. Maliyetler de çok uygun. Blockchain’i biz burada kullandığımız için, asımda çok farklı alanlarda da işe yarıyor. Biz bunu istihbarattan terörle mücadeleye, trafik ihbarlarına kadar kullanabiliriz. Dubai 2020’ye kadar tüm ülkenin alt yapısını Blockchain’e geçirmek için bir strateji hedefi koydu. Bununla ilgili yapılan yarışmada da biz jüri ödülü aldık.

Neden Türkiye’de yapmıyorsunuz?

Türkiye’de bunu yapamıyoruz. Türkiye için çok ama çok önemli bir konu Blockchain. Bir araç olmaktan çok bir amaca doğru gidiyor. Dolayısıyla Türkiye’de bizim konuyla alakalı mevzuat çalışmalarını yapmamız gerekiyor. Böylece bu teknolojileri ülkemize kazandırabilelim. Mevzuat neden önemli? Şu anda bankalar oldukça ilgili; 200 milyon doların üzerinde bir Bitcoin işleminden bahsediliyor. Bugün Sultanahmet’te çantada para karşılığı Bitcoin satın alabiliyorsunuz. Ya da Kadıköy’de, Moda’da. Nakit karşılığı Bitcoin veren siteler var. Sana en başta selfie çektiriyorlar, sonra da çantada parayla buluştuğunda sana Bitcoin’i veriyorlar. Türkiye’de bu işin yatırımıyla ilgili günde bizi en az beş kişi arıyor. Biz bu işin yatırım tarafında değiliz, teknoloji tarafının gelişmesini istiyoruz.

Türkiye’de eksik ne? Mevzuat mı?

Şu anda mobil imzayı en fazla kullanan ülkelerden biriyiz; teknolojiye adaptasyonumuz çok yüksek. Ama mevzuatı hazırlamazsanız, biz bunu beceremeyiz. Uber’i durdurabildik mi? Hayır. Booking.com’u kapattık ama pişmanız. Keza Paypal da öyle. İngilizlerin bir lafı vardır: “Kral vergisine bakar.” Biz Türkiye olarak bu teknolojileri reddedemeyiz ya da görmezlikten gelemeyiz. Japonya Bitcoin’i mevzuatı muhteşem olduğu için mi kabul etti? Hayır. Sadece bunu görmezlikten gelmenin, reddetmenin daha çok zarar vereceğini gördükleri için. Bir şeyleri kontrol altına almaya çalışırken bunu reddederek yapamazsınız. Milyarlarca dolarlık işlemler oluyor; Türkiye’de en az 200 milyon dolar değerinde Bitcoin alımından bahsediyoruz. Bir Bitcoin geçen sene bin 700 lirayken şu anda 10 bin lira. Bakın, aradaki farkın vergisi ne olacak peki? Şu anda yüzbinlerce insan Bitcoin yatırımı yapıp, vergisini vermeye de razı. Bunu sağlayan şirketler de aynı derde sahip; Bitcoin
satan yatırım şirketleri de sürekli bize gelip “Hukuki altyapıyı nasıl kurabiliriz?” diye soruyor. Yapacak bir şey olmadığı için de adamlar yurt dışına kayıyor. Kullanıcı alışkanlığım yabancı bir şirkete vermemeniz gerekiyor. Şu anda Whatsapp dışında başka bir mesajlaşma programı kullanabilir misiniz? Halbuki aynı teknolojiyi ben Türkiye’de yapabilirim. Turkcell yaptı ama hâlâ Whatsapp kullanıyoruz; kullanıcı alışkanlığını göz ardı etmememiz gerekiyor.

Mevzuat çalışmaları için hükümetle görüşüyor musunuz?

Özelikle BDDK ve SPK’nın bu konuya hakim olması gerekir. Yine Ekonomi ve Maliye Bakanlığı’nın da bu konuyu bilmesi gerekir. Hatta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bile bu konuyu bilmesi gerekiyor; tapu transferleri bile Blockchain üzerinden yapılıyor artık. Dubai’de bunu yapmaya başladılar. Önümüzde bir maden olduğunu düşünelim. Bu madende elmas, altın, bronz, gümüş var. Şu anda finans sektörü bu işin elması. Bu elmasla ilgili mevzuata başlamamız gerekiyor. Kara para aklama mevzuatından tutun da elektronik paralara kadar geniş bir çalışma yapmamız lazım. Zaman Damgası şu anda mevzuatımızda var; o zaman Blockchain’i de bu mevzuata yerleştirebiliriz. Blockchain’le ilgili Türkiye’de şu anda proje yapmak isteyen ve sadece bana gelen onlarca kişi var. Eğer mevzuatı yapabilirsek, projeleri de gerçekleştirmeye başlar, bankalara destek verebiliriz. Bu projeleri yönlendirenler startuplar.

Neden bilhassa startuplar?

Finans sektöründe artık herhangi bir giriş bariyeri yok. Güvenlik Blockhain’de. Lisansa gelince zaten Türkiye dışında çoğu ülke kabul ediyor. Blockchain’le insan gücüne de gerek yok. Dolayısıyla finans sektöründe giriş bariyeri olmadığı için bu startuplar cayır cayır geliyor. Bankalar yarın öbür gün varlık sebebini sorgulayacak. Bazı bankaların CEO’ları diyor ki, “Onlar sadece bizim iş ortağımız olur. Biz kredi veriyoruz.” Ben de diyorum ki, bütün kredileri öz sermayenle mi veriyorsun? Hayır, mevduatla veriyorsun. Bankalar bu fintech startuplarla çok ciddi zararlara uğrayabilir. Bu fintech startuplar yarın öbür gün bankaları satın almaya bile tenezzül etmeyecek. Onların Ferrari’si varken, kim Doğan almak ister ki? Avrupa Birliği’nin (AB) en büyük sorunu yavaş olması. AB, bu kripto paraların hızlı bir şekilde sisteme entegre edilmesi için bir karar aldı. Şu anda onlar da mevzuat çalışmalarını hızlı yapıyor. İngiltere pilot çalışma başlattı; pilot bölgede yer alan bir caddedeki tapu transferlerini Blockchain üzerinden yapıyorlar. İsveç tüm tapu kadastro işlemlerini Blockchain üzerinden yapıyor. Dubai bütün sistemlerini geçiriyor. Almanya çok ciddi şekilde Blockchain’le uğraşıyor. O kadar hızlı gelişiyor ki her şey. Bizimkiler gelip de “Aman yavaş ilerleyelim” derlerse çok fazla şey kaybederiz.

 Ne kaybederiz?

Türkiye finans dünyasında her şeyini kaybedebilir. Şu anda önümüzde altın tepside bir fırsat var. Bu fırsat nedir? Eğer bankalarımız bu sistemi oluşturabilirse, tüm Ortadoğu’nun finansal işlemlerini buradan yapabiliriz. Bu, nükleer teknoloji gibi; eğer nükleer santral açabilirsen, nükleer teknolojiyi de geliştirebilirsin. Bankalarımız bu teknolojiye ayak uyduramazsa, yerel kalırsa, yarın öbür gün tüm dünyada kullanılan kolaylıkları bizim insanımız kullanmayacak mı?

Bankalar bunun farkında değil mi?

Bankalar bunun farkında ama bunu bir risk olarak görmüyor. Çünkü çok kibirliler. Yanlış yapıyorlar. Bugüne kadar bankaların rekabet avantajı neydi? Ellerindeki lisanstı. Bu lisanslar pul olacak. Hâlâ bu kibrin arkasında duruyorlar. Diyorum ya, bu startuplar bankaları satın bile almayacak; çünkü işe yaramazlar. Bankalar mevduat da toplayamayacak. 100 milyon dolarlık bir mevduat toplayamayacaksın, çünkü o işlemler Blockchain üzerinden yapılacak. Uluslararası transferlerimizi bir yerde toplayıp neden tüm Ortadoğu’nun finansal işlemlerini bir yerden yönetmiyoruz? Neden biz bu uluslararası mevduatları bir yerde toplamıyoruz?

Neden yapmıyoruz?

Bilgisizlikten ve tembelliğimizden yapmıyoruz. Devleti ne kadar iyi yönetirseniz yönetin, devlet hantal bir organizmadır. Özel sektör burada inisiyatifi almıyor, devletle konuşacağına yurt dışına gidiyor. Biz de istiyoruz ki, Dubai’de yaptığımızı Türkiye’de yapalım.

Türkiye’de dijital paralara ve Blockchain’e güvenin tesis edildiğini düşünüyor musunuz? Sanal paralara bakış açısı negatif değil mi?

Uranyum kötü bir şey, değil mi? Fakat uranyumun kötü bir şey olduğunu düşünüp ondan uzak dursaydık, dünya sağlık ve nükleer teknoloji alanında bu gelişmişliğe ulaşamazdı. Dolayısıyla bu konuyu da böyle görmemiz gerekiyor. Türkiye’de 200 milyon dolar kayıt içinden kayıt dışına çıktı bir anda. Halbuki o insanlar bunun vergisini ödemeye razıydı. En azından kontrole alabildiğimiz kadar kısmını almamız lazım. Bitcoin öyle çıktı ama Blockchain’i çok daha faydalı olarak görüyoruz. Çin şu anda kendi Blockchain’ini oluşturuyor. Dünyadaki önemli 86 şirket Ethereum’un ticari anlamda geliştirilmesi için bir konsorsiyum kurdu. Bizim bankalar ise “Tek başımıza yaparız” diyor. Siz bunu tek başınıza yapamazsınız. Gelin bir konsorsiyum kuralım. Bu konsorsiyumu kuran şirketler aptal mı? Sizden daha mı zayıf ve küçük şirketler? Forbes’un ilk iki binindeler; siz o listede yoksunuz bile. Bundan asla ve asla korkmamamız gerekiyor. Aksine üstüne gidip vergisini alıp, işlemleri kontrol altına almamız gerekiyor. Halkın Bitcoin ya da başka bir dijital para kullanmasına bu süreçte başlamasına gerek yok.

Bankalar sadece kibirli ve aptal mı?

Bankacılık sektöründe giriş bariyerleri yüksek olduğu için,bu sektördeki inovasyonlara karşın bankacılar daha temkinli. Ama hatalarını dijital parada (kripto para demiyorum, dikkatinizi çekerim) olduğunu gördüler. Baktılar ki teknoloji şirketleri gelmiş bankacılık yapıyor, “Bunlar bizim tahtımızı elimizden alacak” dediler. Bankacılıkta dijitalleşmenin önemini anlamaya başladılar. Blockchain’in özü dağınık bir veri tabam. Aracıya gerek yok Blockchain’de; bankaya ihtiyaç yok. Eğer bankalara ihtiyaç kalmayacaksa siz gidin fintech startuplara yatırım yapın, fonksiyon değiştirin. Bu işlere çok büyük yatırımlar yapılması gerekiyor. Sermaye sizdeyse dönüşümü sağlamanız gerekiyor. Bankaların Blockchain’e yatırım yapmaması, Nokia’nın zamanmda dokunmatik ekranlara yatırım yapmamasıyla aynı şey; hiçbir farkı yok. Üç beş kişinin bir araya gelip de ortaya koyacağı I milyon dolarlık yatırımdan bahsetmiyorum. Bu, senin varlık sebebin. Eğer siz bu ülkeden mevzuat topluyorsanız, Türkiye’de Blockchain’e yatırım yapmanız gerekiyor.