Dünyanın kullandığı Bitcoin hızla yayılırken, Türkiye’de de gündeme geldi. Avukat Kadir Kurtuluş, dolar başta olmak üzere yabancı paranın baskısından kurtulmak için milli sanal para sistemine girmemiz gerektiğini söyledi.

Dünyanın her yerinde hızla yayılan sanal para sistemleri doların tahtını sallıyor. Birçok büyük ekonomi, bu sistemler sayesinde kendi milli parasını oluştururken, döviz baskısından da kurtulmuş oluyor.
Bitcoin benzeri sanal paraların Türkiye için de gerekli olduğunu belirten Avrasya Blockchain ve Kripto Para Araştırma Derneği Başkanı Avukat Kadir Kurtuluş, “Blok zinciri teknolojisiyle tüm nesnelerin ve işlemlerin gerçek ve değiştirilemez kaydı herhangi bir otoriteye ihtiyaç olmadan tutulabilecek. Devletler, bankalar ve varlığın kanıtını sağlayan tüm aracıların ortadan kalkması söz konusu. Böylece işlemler direkt olarak alıcı ile satıcı arasında güvenli bir şekilde anlık ve 7/24 gerçekleştirebiliyor. Ayrıca sanal para birimleri dünya üzerindeki toplam miktarı ve o anki ticari hacmi takip edebileceğimiz kadar şeffaftır” dedi.
Gelecekte bu teknolojinin birçok alanda kullanılacağını söyleyen Kurtuluş, şöyle devam etti: “Blok zinciri teknolojisi sadece parasal işlemlerde değil; önümüzdeki yıllarda tüm bankacılık işlemleri, tapu devirleri, ödeme sistemleri, değerli taşlar, telif hakları ve diğer hakların korunması, e-devlet çalışmaları, nüfus kayıtları, yerel ve genel seçimler, sigortacılık, borsa, sağlık hizmetleri, e-ticaret, lojistik, enerji, tarım, dijital sözleşmeler ve daha birçok alanın teknolojik altyapısı olacaktır.” Birçok ülkede bu sistemin kullanıldığını belirten Kurtuluş, şu bilgileri verdi: “Amerikan Merkez Bankası’nın fedcoin çalışmaları hızla ilerliyor. Rusya ethereum tabanlı kendi kripto para birimini yapıyor. Çin ve Kanada yine kendi para birimi için çalışmalara başladı. Estonya para birimi ‘estcoin’i çıkardı. Güney Kore, Japonya (J Coin), Kanada, Hindistan ve daha birçok ülken Bitcoin’i para birimi olarak kabul etti, hatta Avustralya resmi para birimi yapmak üzere çalışmalara başladı. Hepsinin ortak amacı; dünya ticaret hacmini artırırken, Amerika’ya haraç ödememek ve kabul gören güvenilir uluslararası bir ödeme aracının sahibi olmak. Ama doların gerçek sahipleri bu yarışta önde görünüyor.”
NELER KAZANDIRACAK
Kadir Kurtuluş, bu teknolojinin kazandıracaklarını şöyle sıraladı:
Rusya, Çin, Japonya, Hindistan gibi ülkelerin gördüğü bu gelişmeleri biz de Türkiye olarak fırsata çevirebiliriz.

Şirketlerimiz uluslararası geçerliliği olan sözleşmeleri anlık olarak dünyanın her yeri ile yapabilir ve uluslararası ticarette, islam ülkeleri arası ticarette bağımsızlık, hız ve rekabet avantajı kazanabiliriz.

ICO (Initial Coin Offering- Kripto Para Halka Arzı) mevzuat düzenlemesiyle yeni girişimleri ve dolayısıyla teknolojileri Türkiye menşeli yapabilir ve tüm dünyadan milyarlarca dolarlık fonun gelmesini sağlayabiliriz.

Bankalarımızı risklerden kurtarıp bölgenin finansal aracıları ve global oyuncular haline getirebiliriz.

Türkiye Varlık Fonu; fonun büyüklüğü ile değil, kontrolü ve hızı ile başarıya ulaşabilir. Blok zinciri ve kripto paralar ile, kimseye hesap vermeden hem fona ve projelere dünyanın her yerinden yatırım sağlayabilir hem de gayrimenkul, enerji gibi alanlarda dünya borsalarının sahibi olabiliriz.

Küresel sermaye ve Amerika’nın filtresinde kalan Türkiye Varlık Fonu, bankalarımız ve önemli kuruluşlarımız daha özgür hareket edebilir.

Türkiye’nin Afrika stratejisi doğrultusunda, enerji yatırımları blok zinciri sisteminde finanse edilerek ve satılarak; tüm dünyada geçerli enerji borsasının sahibi olabilir ve enerji kripto para birimlerini çıkarabiliriz.

İSEDAK üyesi 57 ülke ile beraber kurulacak gayrimenkul borsasını blok zinciri tabanlı yaparak, uluslararası kabul gören gayrimenkul borsası ve kripto parasının sahibi olabiliriz.

8 Türki Cumhuriyet ve 60 İslam ülkesi ile ticaretimizi kendi içimizde yapabilir ve bu ülkelerin hem finans tarafını kontrol edebilir hem de fon sağlamada kullanabiliriz.

Kaynak: A Haber