Hasan Kurtuluş ve Kadir Kurtuluş kardeşlerin kurduğu Türk girişimi Copvrobo, ağırlıklı bir şekilde teknoloji endüstrisi ile ilgili girişimcilerin şirketle hikayelerini yayınlayan, dünyanın en prestijli portalı TechCrunch tarafından gelecek vaat eden üç blockchain girişiminden bir seçildi. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk uluslararası blockchain projesi olan Copyrobo kurucu ortağı Av. Kadir Kurtuluş, “Şu anda Türkiye’nin bitmiş projesi olan tek blockchain şirketiyiz” diyor. Yasal delillendirmeyi Copyrobo. dünva noterine benzer bir görevle. blok zinciri içinde saniyeler içinde sağlayabiliyor.
Blockchain yani blok zincir teknolojisi kamuoyunda daha çok bitcoin ile tanınsa da aslında pek çok endüstriyi olağanüstü bir hızla kapsamaya başladı bile. Orta ve uzun vadede her endüstri, eninde sonunda bu gelişmelerden etkilenecek. Türkiye de bu gelişimi yakından takip ediyor, Söz gelimi vergilendirme ve merkezi otoriteleri ilgilendirmesi açısından Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın geçen ay yaptığı, ‘Uluslararası finans sistemini orta ve uzun vadede derinden etkilecek gelişme. şu anda başlangıç aşamalarında ama bu alanın mutlaka kontrol altına alınması, kural ve kaidelere bağlanması lazım. Türkiye de her zaman olduğu gibi bu gelişmelerin içinde yer alacak” açıklaması, kamu idaresinin bu konuyu yakından takip ettiğinin işareti. Henüz mevzuatı oluşmamış olsa da başta Sermaye Piyasası Kurulu olmak üzere, kamu kurumları da blokchain mevzuatı oluşturulması konusunda çalışmalarını sürdürüyor. Türk girişimciler de blockchain teknolojisine ilgisiz değil. Tüm dünyada geçerli yasal delil üreterek, “varlığın tespitini” yapan, yani dünya noterliği yapan Copyrobo bu alanda yer alan ilk Türk girişimi olma özelliğini sağlıyor.
DÜNYADA GELECEK VAAT EDEN İLK ÜÇ GİRİŞİMDEN BİRİ
Türkiye’nin ilk uluslararası blockchain projesi olan Copyrobo, dünyanın bir numaralı teknoloji portali TechCrunch tarafından gelecek vaat eden üç blockchain girişiminden bir seçildi. 18-20 Eylül tarihlerinde San Francisco’da yapılan Disrupt FC Startup Ailey adlı dünya çapındaki organizasyonda, sıra dışı işler yapan yeni girişimlerden biri de Hasan Kurtuluş ve Kadir Kurtuluş kardeşlerin kurduğu Türk girişimi Copyrobo’ydu. Firma, hem nitelikli insan gücünün varlığı, hem maliyetlerin uygunluğu ve hem de Türkiye’de mevzuatın olmayışı nedeniyle, blockchain ekosisteminde yer edinmek için Vietnam’da kuruldu. Ancak kurucu ortak Avukat Kadir Kurtuluş, Copyrobo’nun Türk girişimi olduğunun özellikle altını çiziyor, “Şu an uluslararası bir proje yapan ve bitmiş bir projesi olan tek blockcairı şirketiyiz” diyen Kadir Kurtuluş, “Biz şunu yaptık, şu anda cep telefonunuzdan saniyeler içerisinde dünyada geçerli bir delil üretmenizi sağladık. Bunu telif hakları alanında da kullanabilirsiniz, Patent öncesinde de kullanabilirsiniz. Her hangi bir delil olarak da kullanabilirsiniz” sözleriyle yaptıkları işi tanımlıyor. “Öncelikle projeye elektronik servis hizmet sağlayıcılarla başladık, Yani, Türkiye’deki elektronik servis hizmet sağlayıcılarına devlet yetki verir, noter gibidir bunlar. Orada yapılan işlem 5070 sayılı Elektronik imza Kanunu’na göre mahkemelerde delil olur. Aynısı Avrupa Birliği’nde de vardır, Orada da elDAS yasaları vardır, o yasalara göre ürettiğiniz herhangi bir, dijital zaman damgası, bütün Avrupa Birliği’ndeki 28 ülkenin mahkemelerinde delil olarak edilir. Daha sonradan Bitcoin, Ethereum gibi blok zincirlerin ülkelerde tanınması dolayısıyla biz bu işe, blockchain teknolojisini de kattık” diyor Kadir Kurtuluş,
HEDEFTE KRİPTO PARA BİRİMİ OLUŞTURMAK VAR
Blockchaine yani blok zincir henüz çok Yeni bir teknoloji ancak aynı zamanda da yeni yasalar ve yeni mevzuatlar demek. Türkiye’den çıkan iddialı blockchain girişimi Copyrobo, bu Yeni alana yasallık ekliyor. Pahalı olan belgelendirmeyi, mevcut mevzuata göre Yok denecek kadar bir maliyete Yaptığı gibi, geleceğin teknolojisi olan blok zincire göre de “delillendirmiş” oluyor. Bu mahkemede geçerli belgenin varlığını, üretildiği zamanı ve değiştirilmediğini ispatlıyor, Kadir Kurtuluş, “şu anda, 28 Avrupa ülkesi, Türkiye, Bitcoin, Ethereum, Litecoin gibi blok zincirlerinde aynı anda işlem yapabiliyoruz, Bu şu anlama geliyor Siz herhangi bir belgenizi, bir tek tuşla, tüm dünyada tespit ettirmiş oluyorsunuz, delil sağlamış oluyorsunuz. Ve işin devamında da yapmaya çalıştığımız şey, dünyada üretilmiş bütün eserlerin tapu dairesi olmak. Tapu işlemlerini burada yaptığınız anda bu Japonya’da, Güney Kore’de, Hindistan’da tanınır, Japonya mevzuatı muhteşem olduğu için bitcoini kabul etmedi, etmek zorunda olduğu için kabul etti. Bunun anlaşılması gerekiyor. Uyum sağlaması gerekiyor Türkiye’nin. Türkiye, dünyanınmerkezinde. Türkiye’nin hariç olduğu bir mesele yok, konumumuzdan dolayı. Sizin de böyle bir ortamda bunları biliyor olmanız lazım Yani, dünyadaki bütün eserlerin tapu kütüğü olmak gayretindeyiz” diye belirtiyor. Genç girişimcilerin hedefinde ileride bitcoin gibi kripto para birimi oluşturmak da var. “Blockchain öyle bir teknoloji ki, bütün hayatımızdaki iş akışlarını değiştiriyor. Aslında dağınık bir data veri tabanı” diyen Kurtuluş bu hedeflerini, “Hedeflerimiz arasında bir para birimi de çıkartmak var. Burger Whoppercoin çıktı ya, arkasında bir işlem var, şimdi bizimki de gene aynı şekilde o işlemlerin baz olduğu bir kripto para birimi olacak. Ama henüz Türkiye girmiştir diyemeyiz. Kripto para birimini daha çıkarmadık ancak bizim yazılımız çalışıyor, sürüyor” diye ortaya koyuyor.
‘TÜRKİYE’NİN ACİL BLOCKHAIN STRATEJİSİ BELİRLEMESİ GEREKİYOR’
Copyrobo kurucu ortağı Av. Kadir Kurtuluş, aynı zamanda Avrasya Blockchain ve Dijital Para Araştırmaları Derneği (BLASEA) başkanlığını yürütüyor. Kadir Kurtuluş, BLASEA başkanı sıfatıyla, dernek kurmaktaki amaçlarını ve blok zinciriyle ilgili strateji oluşturulması gereğini şu sözlerle dillendiriyor: Bundan dört yıl önce 450 milyon dolarlık bitcoin çalındı. Saniyeler içinde gitti. Yani 450 milyon dolar para legal taraftan, illegal tarafa geçti. Bu bir insanın ihtiyacı olamaz, bu bir şirketin ihtiyacı olamaz. Bu ancak ve ancak bir devletin ihtiyacı olabilir. Ve bu devletin legal taraftan, illegal tarafa geçen paraya ihtiyacı varsa, bu muhtemelen devletlerin illegal ihtiyaçları için kullanılabilir. Şimdi sizin dünyadaki rakipleriniz bunları yapıyorken, sizin ayık olmanız lazım. Bunların nasıl yapıldığını, nerelerden gittiğini bilmeniz gerekiyor Yapın demiyorum, her devletin farklı fonksiyonları vardır, bunu da inkar edemeyiz. Bunları yapın demiyorum ama bunların nerelerden nasıl gittiğini de rakipleriniz böyle oyun oynarken bilmeniz lazım. Bakın Zafer Çağlayan’ı bile yargılamayı konuşuyorlar. Niye? O para transferleri üzerindeki işlemlerin akışından dolayı muhtemelen.. Ama burada bugün bu kadar arındırılmış bir dünyadan bahsedebilir miyiz? Bir tek biz yargılanıyoruz, onlar bir şey yapmıyorlar mı? Bu kadar puripaklar mı? Her şeyleri legal olarak mı devam ediyor. Hayır. sadece nasıl yapacağını kendi kontrol ediyor Sen bilmiyorsun, bilmemiz lazım. 250-300 milvon euroluk kripto para alımından bahsediliyor Türkiyee’de. İnsanlar bunları 1300 TL’lerden aldı, şu anda 15 bin TL bitcoinden bahsediyoruz. Yani, 14 bin lira elde ettiler. Bunu 300 milyon euroyla düşünün, bunların vergisi nerede? Yok. Kazanç var, vergi verilemiyor. Bu arada bu işlemleri yapan insanlar bu işlemlerin vergisini vermeye razı. Bunu kaybediyoruz. Bu teknolojiler cayır cayır gelişiyor. Para transferleri cep telefonundan ücretsiz olarak yapılabiliyor. Yarın bir gün WhatsApp para transferini ücretsiz yapacağım dediği zaman ne yapacağız? Bizim bankalarımız ne yapacaklar? Dolayısıyla bir blockhain stratejisi belirlememiz gerekiyor. Dernek olarak bir manifesto yayınlayacağız, 2021 Blackchain stratejisi diye… Onu da İstanbul Finans Merkezi projesinin maddelerinden biri yapmamız gerekiyor. Neden strateji gerekiyor? Neden mevzuat çıkarmayalım. Çünkü, eğer bugün mevzuat çıkarırsak, sekiz yıldır bu işte çalışan uluslararası bütün işler gelir, buradaki bütün finansın kalbini ele geçirir. Biz bir strateji yapar, iki yıl sonra dersek, en azından insan kaynakları motive olur. Şirketler yatırım yapmaya başlar. Diğerleri de araştırmalar yapıyorlar ama bakın bir tek biz varız burada… Bitmiş, ciddi anlamda projesi olan tek biz varız. Derneğimizi kurmamızdaki yegane amaç da budur. ‘BLOKCHAİN
TEKNOLOJİSİNE UYUM SAĞLAMALIYIZ’
Bir taraftan tamam savaşlardan bahsediyoruz ama öbür tarafta da doların bekasından bahsederken kripto paradan bahsediliyor çok farklı bir şekilde devletlerin yaptığı uluslararası terör finansmanından tutun da bir ülkedeki her hangi bir operasyona kadar, siz bu paraları buralarda kullanabiliyorsunuz. Bundan bahsediyoruz Japonya mevzuatı muhteşem olduğu için bitcoini kabul etmedi, etmek zorunda olduğu için kabul etti. Bunun anlaşılması gerekiyor Uyum sağlaması gerekiyor Türkiye’nin. Türkiye, dünyanın merkezinde. Türkiye’nin hariç olduğu bir mesele yok, konumumuzdan dolayı. Sizin de böyle bir ortamda bunları biliyor olmanız lazım. Uzak ve tamamen devletin, bankaların, finans kurumlarının, enerji piyasalarının bu teknolojiyi nasıl kullanabileceği teknolojinin neler getirdiği Türkiye’ye, devamında neler yapmamız gerektiği, yol haritamızın açıklandığı bir etkinlik olacak. şu kripto para şöyle bir hal alacak diye insanları dolandırıyorlar. insanlar bunlara çok dikkat etsinler. Bizim yaptığımız etkinlik tamamen bunlardan uzak. Sayın Nurettin Canikli, Başbakan Yardımcısı iken İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari işbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) üyesi 57 ülkenin katılımıyla beraber uluslararası bir gayrimenkul borsası kurulmasını önerdiler. Bu gayrimenkul borsasını kurduğunuz zaman, buradaki her hangi bir kentsel dönüşüm projesinden bile, bu 57 üye ülke vatandaşları yatırım yapabilecekler. Gayrimenkul sertifikası gibi olacak bu. Küçük parçalar halinde yatırım yapabilecekler. şimdi biz eğer bu gayrimenkul borsasını blok zinciri içinde, yani blockchain tabanlık kurarsak, buna Japonya’da, Güney Kore’de, Hindistan’da yani kripto paraların tanındığı bütün ülkelerde geçerli, dünyanın en büyük gayrimenkul borsasının sahibi olmuş oluruz. Sadece islam ülkelerinden değil tüm dünyadan buralardaki projelere, çok daha kolay ve yatırımcıların güvenliğini sağlayacak şekilde yatırım almış olabiliriz. Enerji piyasasında da öyle. Bölgenin merkezi neden Türkiye olmasın? ” Gayrimenkul borsasını kurduğunuz zaman 57 üye ülke vatandaşları yatırım yapabilecekler. Gayrimenkul sertifikası gibi olacak bu. Bu borsayı kurduk, Blockchain tabanlı yaptık ve buradan bir kripto para birimi oluşturduk. Bu kripto para birimimiz, dünyada bütün borsalarda işlem görecektir. İslam ülkeleri üzerinden bunu neden yapmayalım. Çünkü bu işin devamında kendi para birimimiz üzerinden değil de bu oluşturduğumuz değere dayalı para birimi üzerinden birbirimizle ticaret imkanımız çok daha yalın, aracısız ve hızlı olabilir. “
YALIN, ARACISIZ VE HIZLI TİCARET
Afrika şu anda bizim için çok ciddi bir hedeftir, ciddi planlarımız var orada, Orada yapılacak güneş enerjisiyle ilgili projelerde, bu projelerin yatırımlarını eğer blockchain içinde yapabilirsek, orada tüm dünyada enerji piyasasındaki en büyük ağı, borsayı kurabiliriz, Ve burada akabinde de şunu yapabiliriz, TLcoin değil ama ayrı dijital para çıkarabiliriz. Ama tabi burada mevzuatla ilgili bir sürü yol almamız lazım. Ancak uluslararası alanda zaten fırsatlar var, Niye biz yapacağımız gayrimenkul borsasında, örnek veriyorum adı bu olmayabilir ama ‘tapucoin’ para birimi neden olmasın? Bu borsayı kurduk, Nlockchain tabanlı yaptık ve buradan bir kripto para birimi oluşturduk. Bu kripto para birimimiz, dünyada bütün borsalarda işlem görecektir. Dolayısıyla yatırımcı hem buradaki yatırımlara yatırım yapmış olacak, hem de bu yatırımların temel olmuş olduğu bir kripto para olmuş olacak dünyada. Bunun fırsatı şu anda var. Zaten devletlerden, merkezi yapılardan ari bağımsız yapılar oluşuyor. Eğer böyle kapsayıcı bir gücümüz varsa, islam ülkeleri üzerinde bunu neden yapmayalım. Çünkü bu işin devamında kendi para birimimiz üzerinden değil de bu oluşturduğumuz değere dayalı para birimi üzerinden birbirimizle ticaret imkanımız çok daha yalın, aracısız ve hızlı olabilir. Potansiyeller ve sinerjik değerler var. Aslında siz takası oluşturmaya çalışıyorsunuz şu anda. Kendi içindeki iş akışlarının akıllı sözleşmelerle anlık olarak gerçekleştiği, para değil de takasın anlık olarak gerçekleştiği, en sonunda sadece ve sadece tasarrufların, ona tasarruf demeyelim de kar diyelim, karın toplandığı bir sistemden bahsediyorsunuz. Bu anlamda büyük şirketler, büyük gruplar bununla ilgili çalışmalar yapıyorlar. örnek vereyim, kendi içinde büyük bir grup düşünün, enerjisinden, şununa bununa bir sürü entegrasyon tesis düşünün, bu bunu kendi içinde kullanabilir, Maliyetlerini de çok ciddi anlamda düşürür, hızını da çok ciddi anlamda arttırır. Ancak şu anda mevzuat olmadığı için fayda etmez.